İstanbul/Üsküdar Mehmet Akif Ersoy İ.O
  BAŞARININ ANAHTARI
 
BAŞARININ ANAHTARI
 

        O gün Ceren’in hayatından dönüm noktası olabilecek bir olay oldu. Öğleden sonra okuldan çıktı ve eve giderken her zaman yanından geçtiği parka bu kez uğramak istedi. Üzgündü, mutsuzdu... Uzun zamandır derslerindeki başarısı düşmüştü. Öylesine dalgındı ki, bankın diğer ucunda oturan kızı fark etmedi bile. Çantasını yanına koyacaktı ki, kendi yaşlarında birinin yanına oturduğunu gördü ve ona “merhaba” dedi. Kızın elinde bir kitap vardı, üzerinde de okul kıyafetleri. Acaba o da kendisi gibi sınavdan kötü not aldığı için mi eve gitmemiş, parka oturmuş kitap okuyordu. Hiçbir şey sormadı. Kendini düşündü ve en yakın arkadaşı Aslı’yı.                              Ne kadar başarılıydı, elbette olacaktı, onun hiçbir sıkıntısı yoktu. Geçen gün yeni aldığı çalışma masasının çok kullanışlı olduğundan söz ediyordu. Hem bazı dersler için öğretmenlerden özel ders alıyordu. Kendisinin böyle imkanları olsa ne kadar başarılı olurdu. Ama yoktu. İki odalı bir evde oturuyordu ve odasını kardeşleriyle paylaşmak zorundaydı. Hem derslerine yardımcı olacak kimse de yoktu. Annesi de babası da eğitimlerini yarıda bırakmışlardı. Sonra birden bu sıkıntılı düşüncelerden kurtulmayı istedi ve yanında oturan kızla konuşmaya başladı.

“Ne okuyorsun?” diye sordu. Kız okuduğu kitaptan bahsetti, sonra okuldan, kaçıncı sınıfta olduğundan ve gelecekteki hayallerinden. Gözleri pırıl pırıl parlıyordu. Belli ki, okulda da başarılı bir öğrenciydi. Geçen yıl okula ara verdiğini, onun için bu yıl sınıfını geçmek istediğini söylüyordu. Acaba geçen yıl niye ara vermişti okuluna? Tam soracaktı ki, bir kadın boş bir tekerlekli sandalyeyle onlara doğru yaklaşıyordu. “Hadi kızım tamir ettirdim sandalyeni artık okula dönebiliriz” diyerek kızı kucakladığı gibi sandalyesine oturttu. Ceren ne söyleyeceğini şaşırmıştı. Birbirlerine “iyi günler” diyebildiler sadece.

Ceren oturduğu yerden uzun süre kalkamamıştı. Neler düşünmüştü bütün gün. Sınavdan aldığı kötü notu nasıl da yaşadığı şartlara bağlamıştı, oysa yanında yürüyemeyen ama halinden hiç şikayet etmeden gelecek planları yapan biri oturuyordu. O an kendinden utandı, hemen yerinden kalktı ve hızlıca eve doğru yürüdü. Annesine olanları anlattıktan sonra doğruca odasına geçti ve başarının anahtarı, insanın kendisinde olduğunu anlayarak ödevlerini yapmaya koyulmuştu bile.

 
  Bugün 18 ziyaretçi (25 klik) burdaydı! MEB'DEN HABERLER  
 
ANA SAYFAN YAP Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol